Kovid-19 sonrası koku alma duyusu azalan veya tamamen kaybolan bireyler üzerinde yapılan çalışmada dikkat çekici sonuçlara ulaşıldı.
Buna bağlı olarak koku alma duyusunun bozulmasıyla birlikte hafıza da olumsuz etkileniyor ve dikkat dağınıklığı, unutkanlık gibi sorunlar ortaya çıkıyor.
Türkiye’de koku alma duyusu geri gelmeyenlerin sayısı milyonlarla ifade ediliyor.
İşte detaylar ⬇️
Dünyada ortaya çıkan Kovid-19 hastalığının üzerinden 4 yıldan fazla zaman geçti.
Ancak hastalığı atlatan bazı bireylerde hala virüsün neden olduğu ve koku kaybı, unutkanlık, dikkat dağınıklığı, dalgınlık, yorgunluk gibi belirtilere neden olan “beyin bulanıklığı” yaşanıyor.
Türkiye ve Almanya’dan 6 bilim insanı, Kovid-19’un neden bazı insanlarda yıllardır iz bıraktığını ve özellikle bu sağlık sorunları üzerinde etkisini sürdürmeye devam ettiğini anlamak amacıyla bir çalışma gerçekleştirdi.
Araştırmayı yürüten grupta yer alan Kulak Burun Boğaz (KBB) ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Aytuğ Altundağ, dünyada Kovid-19 ile birlikte koku kaybı salgınının yaşandığını söyledi.
Salgının üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen Türkiye’de hâlâ koku alma duyusu azalan veya geri dönmeyen kişilerin bulunduğunu belirten Altundağ, şunları kaydetti: ⬇️
‘ABD rakamları net bir şekilde açıkladı. Şu ana kadar orada bildirilen Kovid hasta sayısı 110 milyon. Enfeksiyon sırasında yaklaşık 20 milyon kişide koku kaybı yaşandı ve halen şikayetleri devam eden 5 milyon kişi var.’
“Türkiye’deki rakamlara baktığımızda yaklaşık 16 milyon kişinin Kovid geçirdiğini dikkate aldığımızda, Kovid sonrası yaklaşık 850 bin ila 1 milyon kişinin hala koku kaybı şikayeti yaşadığını görüyoruz.”
Yapılan çalışmalardan elde edilen bulgulara göre Altundağ, bu tür sorunlar yaşayan hastalara uygulanması gereken tedavi sistemlerini şöyle sıraladı:
‘Beyindeki ve koku bölgesindeki iltihabı azaltacak ilaç tedavilerimiz var. Ancak koku egzersizleri vererek beyni uyarmak ve yaşam değişiklikleri yapmak gerekiyor.
Açık havada spor ve egzersiz yapılmalı, uyku düzenlenmelidir. ‘Mevcut Akdeniz diyetinin değiştirilmiş versiyonu olan, daha düşük karbonhidrat ve şeker, bol lif, bol yağ ve artan protein ihtiyacı içeren bir diyet yemelidir.’
Öte yandan Kovid-19’un yeni varyantı Eris’te tat ve koku kaybının yaşandığı belirtiliyor.
